çağırtma
|
çağırtmaç
|
çağırtmak
|
el elin eşeğini türkü çağırarak arar
|
kimin arabasına binerse onun türküsünü çağırır
|
bağırıp çağırmak
|
dibi kırmızı mumla (bal mumuyla) mı çağırdım
|
(birinin) türküsünü çağırmak
|
çorba içmeye çağırmak
|
eşeği düğüne çağırmışlar, ya odun eksik ya su demiş
|