(birinin) aklını karıştırmak
|
(birinin, bir şeyin) akıbetine uğramak
|
dost (akraba) ile ye, iç, alışveriş etme
|
gözünden (gözlerinden) uyku akmak
|
köprünün (köprülerin) altından çok su (sular) aktı (geçti)
|
aferin almak
|
ağzına bir zeytin verir, altına (ardına) tulum tutar
|
al birini, vur ötekine (birine)
|
alçak yer yiğidi hor gösterir
|
aleme verir talkını (telkini), kendi yutar salkımı
|