palavra atmak (savurmak, sıkmak)
|
darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz
|
dervişe Bağdatta pilav var demişler, yalan değilse ırak değil demiş
|
her gün baklava börek yense bıkılır
|
pilav yiyen kaşığını yanında (belinde) taşır
|
kılavuzu karga olanın burnu boktan kalkmaz
|
dalavere çevirmek (dalaveresini döndürmek)
|
düğün pilavıyla dost ağırlamak
|
pilavdan dönenin kaşığı kırılsın
|
lava etmek
|